ZORDUR ÜNLÜ OLMAK, ZORDUR VEKİL OLMAK
Zordur ünlü olmak, zordur tanınır olmak. Rahatça dolaşamazsın caddelerde, sokaklarda. Bir kahve bile içemezsin parklarda, bahçelerde. Sade vatandaş gibi gidemezsin hiçbir yere. Bazen sıkılırsın, bunalırsın. Seni ün sahibi yapan melekelerinin belki çoğu zaman faydasını görürsün. Ama bazı zamanlarda keşke kimse beni tanımasa kendi halime gezip, dolaşabilsem dersin. Ama heyhat. Artık geriye dönüş çok zor. Dönüş var tabi ki, başka bir iş yapacaksın. Örneğin milletvekili isen istifa edeceksin. Çünkü senin bulunduğun makamındır insanların sana saygı duymasını sağlayan aslında. Genel müdürsen bırakacaksın müdürlüğü çünkü yine makamındır seni insanların gözünde yücelten.
Rahatça gezemediğin gibi yaşamın içinde. Rahatça yaşayamazsın da acını, kederini. Çünkü yine insanlar senin yanına acını paylaşmak için değil, gözükmek için, sırf bende geldim acını paylaşıyorum. Ama bak yarın senden şunu isteyeceğim beni hatırla demek için gelir. Senin acın onları ilgilendirmez. Onların derdi, kendisinin de geldiğini sana göstermektir aslında.
Ve ağlayamazsın da aslında. Çünkü sen vekilsin, milletin vekilisin. Ağlayamazsın. Ne kadar dolsa da gözlerin, acısa da için. Ağlayamazsın yansa da yüreğin. Sen vekilsin. Milletin vekilisin. Ağlamadan acını gizleyerek, gelen insanların sahte taziye dileklerine katlanmalısın sessizce. Her şeye rağmen gülümsemeli, onları mutlu etmelisin. Dedik ya kolay gibi görünse de “Zordur Ünlü Olmak”, hele hele “Zordur Vekil Olmak” aslında. Allah kolaylık versin. Zordur insanları mutlu etmek, en zoru da senin mutlu olmaya ihtiyacın varken insanları mutlu etmeye çalışmaktır aslında. 17.10.2018 - Dinar |