|
|
|
 |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
 |
BELKİ OLMASAYDI KARINCA OLMAZDI CİHAN,
NE FAYDAN VAR CİHANA SÖYLE EY İNSAN!... KASIM İRİOĞLU
|
|
 |
Selamün Aleyküm
Değerli arkadaşlar;
Ülkemizin birlik ve beraberliğe ihtiyacı olduğu bu dönemde birlik ve beraberliğimizi pekiştirmek, güzel insanların bir araya daha sık gelmesi için toplandık.
Bu tür kaynaşmalarda, orta okul ve lise döneminde yaşadığımız arkadaşlıkları tekrar hatırlamak, yaşananların, dostlukların unutulmaması için toplandık.
Birlikte kaynaşalım, dostlukları, yaşanmışlıkları hatırlayalım, yanlışlarımıza gülelim, ders alalım, doğrularımıza sevinelim istiyoruz ve diliyoruz. Bu amaçla toplandık. Arkadaşlarımızı, öğretmenlerimizi ve idarecilerimizi anıyor, vefat edenlere rahmet, sağ olanlara sağlık temennisinde bulunuyorum.
İma Hatip neslinin yılmaz neferleri;
Ezanın semalarda yankılanmadığı, Kuran’ın okutulmadığı ve din adamının yetiştirilmediği bir Türkiye’den; zincirlerini kırarak tekrar imam hatiplerin açıldığı din eğitimiyle beraber geçmişimizle barıştığımız bir dönem yaşadık.
Uzun bir aranın ardından bunu hazmedemeyenler 28 şubat gibi bir garabeti yaşattılar bu ülkeye ve dediler ki 1000 yıl sürecek. İmam hatiplere kilit vurmak istediler, Kur’an kurslarını kapatmak istediler.
Ama yapamadılar.
Çünkü içimizden çıkan biri yani İmam Hatipli biri çıktı ve 1000 yıl sürecek dedikleri atalet dönemini tekrar sona erdirerek İmam Hatiplerin önünü açtı, din eğitiminin önündeki engelleri kaldırdı.
Bununla da yetinmedi.
Cami yaz Kur’an kurslarına bile gidemeyen bu necip milletin evlatlarının gidebileceği diyanet anasınıflarını açtı. Üniversiteye başörtüsüyle giremeyen evlatlarımızın yaşandığı devirlerden bugün isteyenin ilkokulda bile başını örtebileceği bir zamanı yaşıyoruz.
Bunu yapan bir imam hatipli arkadaşlar.
Bizlerde hak davamızı, bildiğimiz doğruları cesurca söylemeye, dinimizin ve geleneklerimizin gereklerini kültür emperyalizmine uğratmadan yaşatır ve en önemlisi yaşarsak inanıyorum ki gelecek İmam Hatipliler başta olmak üzere, ülkemiz ve milletimiz için daha iyi olacaktır.
Unutmayalım ki inandıklarımızı, davamızı sözde, söylemde bırakmadığımız, yaşadığımız ölçüde söylemlerimiz başkaları üzerinde etkili olacaktır.
Ülkemizin ümit bağladığı sevgili arkadaşlarım;
Peygamberimiz hak davasını müşriklere anlatırken onu horlamadılar mı. O alemlere rahmet olarak gönderilen peygamberimiz Hz. Muhammed SAV zorlanmadı mı, ümitsizliğe kapılmadı mı. Zorlanmak ne kelime bir gün olsun bile rahat yüzü görmedi. Tepesinden işkembeler döküldü, çok sevdiği vatanını davası uğruna terketmek zorunda kaldı. Ama ne dediğini biliyorsunuz aslında.
“Güneşi sağ elime Ayı da sol elime verseniz, vallahi ben davamdan vazgeçmem."
Bizler ne haldeyiz hiç tefekkür ettik mi?
Hz Ömer Ra.
"Nilin kıyısında bir kuzuyu kurt kapsa hesabını halife Ömer´den sorarlar"
derken rahatını düşünemez miydi? İslam’ın lideri o değil miydi?
Ama O sorumluluğunun gereği rahat edemedi hep daha iyiyi hep daha güzeli aradı. Çünkü peygamberimizin iki günü birbirine denk olan ziyandadır Hadis-i Şerifi’ni sadece bilmiyor aynı zamanda hayatına tatbik ediyor ve yaşıyordu da.
Cennet mekan ‘. Abdülhamit Han;
Beni, benim için lif lif yolsalar, cımbız cımbız zerrelerimi koparsalar, sarayımı yaksalar, hanümanımı, hanedanımı söndürseler, çoluğumu gözümün önünde parçalasalar helal ederdim de Sevgili'nin (SalAllahu Aleyhi ve Sellem) yolunda yürüdüğüm için beni bu hale getiren ve milletimi ateşe atan insanlara hakkımı helal etmem!
Derken acaba kendi nefsini mi düşünüyordu.
Hayır onun ve onun gibi büyük önderlerimiz hiçbir zaman kendi nefislerini değil davalarını, bu dünyaya geliş nedeni olan davalarını düşündüler. Çünkü bu dava sahipsiz olmamalıydı.
İstiklal şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un dediği gibi;
Sahipsiz kalan vatanın batması haktır, sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır.
Bizler sahip çıkacağız arkadaşlar imam hatiplere,
Bizler sahip çıkacağız arkadaşlar bu ülkeye
Bacımın başörtüsüne de sahip çıkacağız, evladımızın dini ve örfi eğitimini istediği gibi alabilmesine de sahip çıkacağız.
Çünkü bizim aldığımız eğitim bunu gerektirir. Çünkü biz imam hatipliyiz.
Toplumun önderi can kardeşlerim;
İmam Hatip’ten sonra okul hayatımız bitmiş, bambaşka bir işle meşgul olabiliriz. Belki bir fabrikada işçi, belki şöfor, belki köyümüzde çitçi, belki peygamber mesleği olan çoban olabiliriz.
Ama biz imam hatipliyiz arkadaşlar.
Bizler hangi mesleği yaparsak yapalım bu milletin önderleriyiz. Önderleri olmalıyız. Bizi biz yapan değerleri hatırlamalı, yaşatmalı ama en önemlisi yaşamalıyız.
Unutmayalım ki bir öğretmenin bile ne kadar bilgili olduğu değil bildiklerinin ne kadarını öğrencisine aktardığı önemlidir. Bizlerde bilgimizi, birikimimizi, değerlerimizi yaşatalım, yaşayalım ki toplum bizi örnek alsın ve tebliğ görevimizi yerine getirebilelim.
Bu duygu ve düşüncelerle hepinizi saygıyla selamlıyor sürçü lisan ettimse affola diyorum.
Hakkınızı hela edin.
Selamün Aleyküm. |
|
 |
|
|
|
ELİF BEYZA İRİOĞLU
ENES ALİ İRİOĞLU
ERVA NUR İRİOĞLU
ZEHRA İRİOĞLU
BÜYÜK İŞLER BAŞARANLAR, BÜYÜK KONUŞMAYA BAŞLADIKLARI ANDA KÜÇÜLMEYE BAŞLARLAR.
EŞİM VE BEN
  |
|
|
 |
|
|
|
|